SSS

Korozyon ve Malzeme İle İlgili Terimler Sözlüğü


Bir akışkan molekülünün bir sıvı veya katı madde içinde tutulması olayı.

Devreden hiç akım geçmezken ölçülen potansiyel değeri.

Atom ,iyon veya moleküllerin, bir katının veya sıvının yüzeyinde tutulması.

İçinde serbest oksijen bulunan ortam.

Katı veya sıvı partiküllerinin bir gaz içinde toz halinde dağılması.

Bir elektrotta anodik ve katodik akım yoğunluklarının birbirine eşit olduğu denge halindeki akım yoğunluğu.

Elektrik akımının bir yapının bir ucundan öteki ucuna kadar akmasını sağlamak amacıyla yapılan metalik iletken bağlar.

Birim zamanda transfer olan net elektrik yükü. Akım şiddeti birimi Amperdir.

Birim elektrot yüzeyinden geçen akım şiddeti.Birimi A/m2 dir.

Akrilik asit,metakrilik asit veya akrilonitril bileşiklerinin polimerleşmesi sonucu elde edilen reçine.

Korozyona uğramaya yatkın veya korozyona uğramakta olan metal.

Elektrot potansiyelinin negatif yöne doğru kayması.

Bir çözelti içinde bulunan iyonların termodinamik davranışlarını ifade eden konsantrasyonu ile, gerçek konsantrasyonunun birbirine oranıdır.

İdeal hale karşı gelen konsantrasyon. Maddelerin kimyasal potansiyelleri ve diğer termodinamik özellikleri aktivitelerine bağlı olarak değişir.Gerçek konsantrasyon ile aktivite arasında konsantrasyona bağlı olarak değişen bir aktiflik katsayısı vardır.

İki veya daha fazla metalin aynı anda ayrışması ile elde edilen kaplama.

Bir alaşım içindeki metallerden birinin seçimli olarak korozyonu. Örneğin bronz içinde bulunan çinkonun korozyona uğraması tipik bir alaşım korozyonudur. Bu olay dezinsifikasyon olarak ta bilinir.

Demirin kübik merkezli allotropik hali.Bu kristal yapısı 900 C nin altında kararlıdır.

Bak ferrit.

Alkali hidroksitler , karbonat, borat,silikat ve fosfat gibi alkali tuzlarını içeren çözeltiler ile metal yüzeylerinin yağ ve kirden temizlenmesi işlemi. Çözelti içine deterjan gibi yüzey aktif maddeler katılarak temizleme işlemi kolaylaştırılabilir.

Bir polihidrik alkol ile bir polibazik asidin birleşmesinden oluşan reçine.Bu reçine alkid tipi boyaların üretiminde temel bağlayıcı olarak kullanalır.

Bir organik bileşik içine alkil grubunun girmesini sağlayan kimyasal işlem.

Bir elementin iki veya daha fazla farklı fiziksel özellik gösteren yapıda bulunması hali.Allotropik yapıda olan elementlerin kimyasal özellikleri değişmez.

Civanın bir başka metal ile yapmış olduğu alaşım.

Kuvvetli asitlere karşı baz etkisi, kuvvetli bazlara karşı da asit etkisi gösteren hidroksit veya oksitlere verilen isim. Amfoter özellik gösteren maddeler ortam koşullarına göre hidrojen iyonu veya hidroksil iyonu oluşturarak çözünürler.

Elektrik akım miktarı birimi. 1 internasyonal Amper, bir gümüş nitrat çözeltisinin elektrolizinde saniyede 0,00111800 g gümüş toplayan elektrik miktarıdır. 1 mutlak Amper = 1,000165 İnternasyonal Amper.

Elektrik yükü birimi. 1 Amper saat = 3600 kulon

Elektrik akım şiddetini ölçen alet.

Hava veya serbest oksijenin bulunmadığı ortamlar.

Anodik reaksiyon hızını azaltan veya tamamen durduran inhibitör.

Bir metali anodik yönde polarize ederek onun potansiyelini pasif bölgeye taşımak suretiyle korozyon hızının azaltılması tekniği. Bu işlem ancak pasifleşme özelliği olan metallere uygulanabilir.

Elektrotdan akım geçişi nedeni ile elektrot potansiyelinin pozitif yöne doğru (daha soy) değişimi.

Metalden-çözeltiye pozitif yük transferini sağlayan elektrot reaksiyonu. Anodik reaksiyon sonucu metal iyon halinde çözeltiye geçer.

Yüzeyi temizlenecek metal anot olarak bağlanarak yapılan elektrolitik temizleme işlemi.Bu işleme ters akım ile temizleme de denir.

Metali anodik olarak oksitleyerek,metal yüzeyinde bir oksit filmi oluşturmak. Bu işlem daha çok alüminyum metalinde eloksal adı ile uygulanır.

Elektrolit çözeltisi içinde anoda yakın bölge.

Oksidasyon reaksiyonunun meydana geldiği elektrot.Dış devreden elektron akışı anottan katoda doğru olur.

Bir anottan çekilen akım miktarının,Faraday Yasası esas alınarak hesap edilen akım miktarına oranı.

Katodik koruma sistemlerinde yeraltı anot yatağı içine doldurulan malzeme.Böylece anodun üniform bir akım üretmesi ve daha uzun ömürlü olması sağlanır.

Su içinde bulunan metal yapıların yüzeyinde yosunlaşmayı önlemek amacıyla yapılan işlemler.

Negatif yüklü iyon. Elektrolite bir potansiyel farkı uygulandığında anyonlar anoda doğru hareket eder.

Bir numuneyi belli zaman aralıkları ile bir çözelti içine daldırarak yapılan korozyon deneyi.

Su içinde çözündüğünde (H+)iyonu veren kimyasal madde

pH < 5,6 olacak şekilde meydana gelen atmosferik yağışlar. Başlıca fosil yakıtların yanması sonucu oluşan kükürt oksitler ve azot oksitlerin atmosferde bulunan su ile birleşerek yer yüzüne yağış halinde dönmesi.

Metal yüzeyine uygulanan ilk boya tabakası.Astar boyanın metal yüzeyine iyi yapışması ve yüzeyi ıslatıcı özellik göstermesi gerekir.Bazı astar boyalar inhibitif özellikte pigment içerir.

Birbirine mekanik olarak bağlantılı olan iki malzemenin çok küçük salınımlarla hareket etmesi sonucu meydana gelen aşınma ile birlikte yürüyen korozyon.

Bir elektrotun denge halinde iken ölçülen potansiyeli ile akım geçerken ölçülen potansiyeli arasındaki fark.

Bir metal veya alaşımın özeliklerinin bozulacağı kadar bir yüksek sıcaklığa ısıtılması.

Yer küre üzerinde bulunan ve hava adı verilen gaz tabakası.Kuru havanın deniz seviyesindeki hacimsel bileşimi: Azot=%78,08, oksijen=%20,95 argon=%0,93, karbon dioksit=%0,03

Atmosfer etkisinde kalan metallerde, atmosferde bulunan oksijen, su buharı ve diğer kirletici bileşenlerin etkisi ile oluşan korozyon.

Gama kristal yapısında olan demir metali içinde karbon veya demir karbürün çözünmesi ile oluşan katı çözelti Bu çözelti yüksek sıcaklıkta kararlı haldedir.Ani soğutularak normal sıcaklıklara taşınabilir.

Bir metalin iyon halinde çözeltiye geçmesi için gerekli minimum potansiyel.

Demir ve çelik içinde bulunan toplam karbonun serbest karbon dışında kalan kısmı.

Fenol-formaldehit reçineleri ile elde edilen plastik maddelere verilen ticari isim.

Doygun bakır sülfat çözeltisi içine saf bakır elektrotun daldırılması ile elde edilen yarı hücre. Bu elektrotun standart hidrojen elektrotuna göre 25 C deki potansiyeli 0,316 Volt’dur.

Bir çeliğin kırılan yüzeyi üzerinde,balık gözüne benzeyen karakteristik beyaz kristaller.

Bir malzemenin değişime uğramadan dayanabildiği maksimum basınç gerilimidir. Kırılgan yapıda olan malzemelerin basınç dayanımı net bir değer olarak ölçülebilir.Yumuşak yapıda olan plastik maddelerde basınç altında kırılma meydana gelmez. Bu maddelerde deformasyon olayının başladığı ve plastik sınırın bittiği noktalar belirlenebilir.

Su içinde çözündüğü zaman hidroksil iyonu oluşturan kimyasal bileşikler. Beta Demir Demirin allotropik hali.768 C ile 910 C sıcaklık aralığında kararlıdır.Alfa demir manyetik özellik gösterdiği halde beta demir manyetik değildir.

Çinko veya çinko kaplanmış metallerin yüzeyinde oluşan ve çinko oksitlerinden ileri gelen toz halindeki korozyon ürünleri.

Bir paslanmaz çeliğin, kaynak işlemi sırasında sıcaklıkla duyarlı hale gelen bölgesi ile kararlı kalan bölgesi arasında bir hat boyunca uzanan taneler arası korozyon olayı.

Kömür katranı veya asfalt içeren kaplamalar.

Mikroorganizmalar yardımı ile oluşan korozyon.

pH veya hidrojen iyonu aktivitesini ölçmek için kullanılan ve camdan yapılmış membrandan oluşan elektrot.

(Dış Akım Kaynaklı Katodik Koruma Yöntemi): Bir dış akım kaynağından uygulanan doğru akım ile gerçekleşen katodik koruma yöntemi.

Elektrokimyasal hücrelerde deneye tabi tutulan elektrot.

Metal yüzeyinde bulunan bir çatlak, aralık veya elektrolitin hareketsiz kaldığı dar bir bölgede oluşan korozyon olayı. Çatlak korozyonu oto katalitik bir reaksiyon şeklinde yürüdüğünden korozyon hızı çok yüksektir.

Çekme dayanımı deneyinde uygulanan maksimum yükün kesit alanına oranıdır.

Bileşiminde % 0,1 ile % 1,5 oranında karbon bulunan demir alaşımı.Çeliğin özelliği karbon yüzdesine ve diğer minör elementlerin miktarına bağlıdır.

Hava içinde bulunan su buharının yoğunlaşmaya başladığı sıcaklıktır. Çiylenme noktasında havanın relatif rutubeti % 100 e erişir.

The dissolution of a solid in a liquid to form a homogeneous liquid phase.

Bir elektrot yüzeyinde meydana gelen kimyasal reaksiyonun hızı, ters yönde yürüyen reaksiyon hızına eşit olduğu anda ölçülen elektrot potansiyeli. Denge potansiyeli ancak elektrotlarda bir denge reaksiyonu söz konusu ise ölçülebilir.

Litresinde 36 gram tuz bulunur.Bu tuzun yaklaşık bileşimi şöyledir : NaCl = 28 g , MgCl2 = 4 g , MgSO4 = 2 g CaSO4 = l g ve KCl = l g dır.

Elektrot yüzeyinde meydana gelmiş olan polarizasyon etkisinin giderilmesi.

Katodik koruma sistemlerinde anotları yeraltına yerleştirmek amacıyla açılmış en az 15 m derinliğinde kuyu. Bu kuyu içine yeteri kadar anot yerleştirilir ve çevresi iletken bir anot yatağı dolgu malzemesi ile doldurulur.

Çinko içeren alaşımlarda çinkonun seçimli olarak korozyonu. Dezinsifikasyon olayı genellikle bakır-çinko alaşımlarında görülür.

Bir bileşenin bir gaz veya sıvı ortam içinde yayılması. Difüzyon olayı konsantrasyon eşit hale gelinceye kadar devam eder.

Birim alandan,birim zamanda ve birim konsantrasyon gradienti altında difüze olan madde miktarı.

Ostenitik paslanmaz çeliklerin 550-850 C sıcaklıklara kadar ısıtılması halinde,taneler arası sınır çizgileri boyunca krom karbür çökeltisi meydana gelmesi nedeniyle,alaşım içinde kromun azalması ve korozyona duyarlı hale gelmesi.

Bir malzemenin kırılmadan plastik olarak deforme olabilme özelliği.Bu özellik çekme deneyinde boy uzaması ölçülerek belirlenir.

Bir malzemede yük etkisi ile meydana gelen deformasyonların,yük kaldırıldıktan sonra eski haline dönemediği ve değişimin kalıcı olduğu minimum yük veya gerilme.

Bir malzemede yük etkisi ile meydana gelen deformasyon. Bu deformasyon yük kaldırıldıktan sonra tekrar eski haline döner.

Normal sıcaklıkta,boyunun iki katı kadar gerilerek serbest bırakıldığında tekrar eski haline dönebilen doğal ve sentetik kauçuktan oluşan bir plastik madde.

Bir metalik yapının,diğer bir metalik yapıdan elektrik akımı geçirmeyecek şekilde ayrılması.

Demir ve çelik yüzeyine elektroliz ile çinko kaplanması.

Metal yüzeyine yapışmış bir sıvı tabakası ile ona değerek hareket eden sıvı tabakası arasında ölçülen potansiyel farkı.

Elektrotlardan l kulon akım geçmesi halinde açığa çıkan veya iyon haline gelen madde miktarı. 1 elektrokimyasal ekivalent =1/96500 kimyasal ekivalent.

Bir elektrolit içine daldırılmış ve birbiri ile bağlantılı iki farklı metalden oluşan sistem.

İyon içeren bir çözelti veya karışım.

Bir metal yüzeyinde bulunan pas,kabuk vb yabancı maddelerin elektrik akımı uygulanarak temizlenmesi.

Bir elektrolit içinden dıştan uygulanan bir doğru akım geçmesi halinde,elektrotlarda meydana gelen kimyasal değişmeler.Elektroliz işlemi sırasında bazı iyonlar yükünü kaybederek elektrotlarda açığa çıkarken,bazı elementler de iyon haline geçerek çözeltiye karışabilir.

Elementlerin standart elektrot potansiyellerine göre sıralanması ile elde edilen liste. Bu listede en negatif potansiyelli olan elementler yukarda bulunur.Listede yukardan aşağı doğru gidildikçe soyluk derecesinde artış olur.En soy metaller en altta bulunur.

Elektrolit içine daldırılmış olan bir elektronik iletken. Elektrot ve içinde bulunduğu elektrolite toplam olarak yarı hücre denir.

Elektrotun bir referans elektrota karşı ölçülen potansiyeli. Bu ölçüm sırasında elektrotdan hiç akım geçmemesi ve omik direnç nedeniyle potansiyel kaybı olmamaı gerekir.

Elektrot ve elektrolit ara yüzeyinde eşdeğer bir yük değişimi ile oluşan kimyasal reaksiyon

Bak Anodising

Endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan ve içinde is,duman,katı partikül,kükürt gazları,azot gazları vb. kirletici bileşenler bulunan kirli atmosfer.

Epiklorohidrin ile herhangi bir poli hidrik bileşiğin (örneğin bisfenol A) reaksiyonundan oluşan termosetting özellikte bir reçine.

İçerisinde katı partikül taşıyan bir akışkanın aşındırıcı etkisi ile meydana gelen yıpranma. Ayni anda korozyon olayı da meydana geliyor ise buna erozyonlu korozyon denir.

Bir alaşımda en büyük yüzdede olan metal.

İki veya daha fazla maddeden oluşan en küçük donma noktasına sahip katı çözelti.Eutektik bileşimli alaşımlar hazırlanarak erime noktası düşürülebilir.

İki veya daha fazla maddeden oluşan katı çözeltilerde, her bir madde diğerinin erime noktasını düşürücü yönde etki yapar.Minimum erime noktalı karışıma eutektik karışım ve bu karışımın erime sıcaklığına da eutektik nokta denir.

Elektrotlarda meydana gelen kimyasal değişimler,elektroliz hücresinden geçen akım miktarı ile doğru orantılıdır.

Bir elektroliz hücresinden 1 Faraday (96500 Kulon) akım geçtiği zaman,elektrotlarda 1 ekivalent gram madde değişime uğrar.

Ayni elektrotun farklı iki bölgesinde değişik oksijen konsantrasyonu oluşması halinde meydana gelen konsantrasyon pili.

Saf alfa demir veya alfa demirin çözücü olduğu katı çözeltiler.Çözünen madde genellikle karbondur.

Bir malzeme yüzeyinde, gözle görülen veya görülemiyen incelikte bir tabaka.

Bak Filiform korozyon.

Bir metalin sulu fosfat çözeltileri veya seyreltik fosforik asit içinde reaksiyona sokularak yüzeyinin sağlam bir metal fosfat filmi ile kaplanması.

Deniz içinde bulunan bir metal yüzeyinde meydana gelen ve başlıca canlı organizmaların oluşturduğu çökelti.

Bir galvanik hücreden geçen akım.

Demir veya çeliğin erimiş çinko içine daldırılması ile yapılan sıcak galvaniz kaplama.Bu yöntemle yapılan kaplamada demir yüzeyinde belli kalınlıkta çinko-demir alaşımı oluşur.

Galvanik seride kendisinden daha soy bir metale bağlanmış olan metal anot olarak rol oynar.Böylece oluşan galvanik pilin anoduna galvanik anot veya kurbanlık anot denir.

Korunacak metale daha aktif bir metal (kurbanlık anot) bağlanarak yapılan katodik koruma.

İki farklı metalin bir elektrolit içine daldırılması veya ayni cinsten iki metalin farklı iki elektrolit içine daldırılması ve bu elektrotların birbirine bağlanması ile oluşan elektrokimyasal hücreler.

Kendisinden daha soy bir metal ile temas eden bir metalde meydana gelen korozyon.

Metal ve alaşımların deniz suyu içinde ölçülen potansiyel değerlerine göre hazırlanmış olan liste.Bu potansiyeller söz konusu metalin deniz suyu içindeki korozyon potansiyelidir.

Bak Elektro Galvaniz.

Küçük elektrik akımlarını ölçmek için kullanılan cihaz.Galvanometre, elektrik akımının oluşturduğu manyetik alan içinde oluşan mekanik bir hareketin gözlenmesi ilkesine dayanır.

Yüzeysel kübik merkezli kristal yapısındaki saf demir. Bu demir 900-1400 C de kararlı haldedir.

Akımı sabit tutarak elektrot potansiyelini ölçmeyi amaçlayan bir deneysel yöntem.

Hiç sıvı fazı bulunmayan ve yalnız gaz bileşenlerin etkisi ile oluşan korozyon.

Bak Üniform korozyon.

Bir kuvvet etkisinde kalan cismin boyutlarında veya biçiminde meydana gelen değişme.

Entalpi ve entropi fonksiyonlarına bağlı bir termodinamik hal fonksiyonu. Bu fonksiyon serbest enerji veya serbest entalpi olarak da bilinir. Bir olayın kendiliğinden gerçekleşmesi için reaksiyon serbet entalpisinin negatif olması gerekir.

Bir metalin fiziksel ve mekanik işlemler ile bir başka metal plakayla kaplanmasıdır.

Gri dökme demirin seçimli korozyonu.Bu olay sonunda demir korozyona uğrarken,daha soy olan grafit iskelet olarak kalır ve metal poröz bir görünüm kazanır.

Bir çözeltinin veya zeminin içinden hava geçirerek onun oksijen absorbe etmesini sağlamak.

Demir 3 oksit minerali Fe2O3

Suya yakın ilgi duyan madde.

Suyu sevmiyen,su içinde çözünmeyen ve suyu absorbe etmeyen madde.

Elektrotda hidrojen gazı oluşumu nedeniyle ortaya çıkan aşırı gerilim.

Hidrojen atomlarının metalin içindeki kristal yapıya girerek orada boşluklara yerleşmesi sonucu metali kırılgan hale getirmesidir.

Korozyon sonucu oluşan metal iyonlarının su ile reaksiyona girerek metal hidroksit ve hidrojen iyonuna dönüşmesi.

Havanın relatif rutubetini ölçmek amacıyla kullanılan cihaz.

Su buharı veya rutubet tutabilme eğilimi olan madde.

Normal koşullar altında uzun süre içinde etkisini gösteren bir korozif olayın,kısa süre içinde gerçekleşecek şekilde düzenlenerek yapılması.

Bir kaplama tabakasında bulunan delik,boşluk,çatlak vb. Bozukluklar. Korozyon olayı ilk olarak bu bölgelerden başlar.

Bir elektrolit içine daldırılmış olan bir anot ve bir katotdan oluşan elektrokimyasal sisteme topluca hücre adı verilir. Anot ve katot farklı metallerden olabilir veya ayni metalin farklı bölgeleri anot ve katot gibi davranabilir.

Elektriksel direncin tersidir Birimi Mho = Siemens = Ohm-1

Bir metalin anodik olarak çözünmesinin mümkün olmadığı ve termodinamik olarak kararlı olduğu hal.

Bulunduğu ortam içinde çözünmeyen ve hiç bir kimyasal reaksiyona katılmayan elektrot.

Elektrolit içine az miktarda katıldığında,korozyonu önleyen veya korozyon hızını azaltan kimyasal madde. İnhibitörlere negatif katalizör de denilebilir.

Çinko tozu pigment içeren ve inorganik bağlayıcılar ile kabuk oluşturan bir boya.

Bir metali kaynak yaparken,keserken veya delerken ısı etkisi ile metalin fiziksel özeliklerinin değişikliğe uğradığı bölge.

Kaynak yapımı gibi metalin belli bir bölgesinin yükek sıcaklıklara ısıtılması halinde,tane sınırları boyunca meydana gelen çökelmelerin,metali taneler arası korozyona karşı duyarlı hale getirmesi.

Pozitif veya negatif yük taşıyan atom veya atom grupları.

Temel yapısını koruyarak,bir çözelti içinden tersinir olarak iyon alan ve yerine başka bir iyonu verebilen maddeler.

Metal yüzeyinde bulunan bir çökelti veya kabuğun altında meydana gelen korozyon. Bu korozyon çatlak korozyonuna benzer şekilde yürür.

Amacı dışında yönlere doğru akan elektrık akımı

Yeraltında bulunan bir metal yapıya giren kaçak akımlar nedeniyle oluşan korozyon.Korozyon olayı akımın metali terkettiği bölgede meydana gelir.

Plastik deformasyona uğrayan bir metal bünyesinde oluşan stres.

Katodik koruma uygulanmış olan metallerin yüzeyinde pH artışı sonucu kalsiyum ve mağnezyum tuzlarının oluşturduğu çökelti.

Potansiyeli sabit kalan ve referans elektrot olarak kullanılan bir yarı hücre. Esas olarak civa ,civa klorür ve doygun potasyum klorür çözeltisinden oluşur. Potansiyeli hidrojen elektrota göre 0,2415 Volt’dur.

Belli kalınlıkta bir film tabakası oluşturmak koşulu ile, 1 kg boya malzemesiyle kaplanabilen maksimum yüzey alanıdır.

Bir elektrotun yüzeyinde ayni anda iki veya daha fazla reaksiyonun bir arada yürümesi halinde elektrot potansiyeli bir karma potansiyel değerini alır. Bir galvanik hücrenin potansiyeli de karma potansiyel sayılır.Buna sistem potansiyeli denir.

İki veya daha fazla bileşenin katı fazda homojen kristaller halinde bulunması.

Katodik reaksiyon hızını azaltan veya durduran kimyasal maddeler.

Amfoter özellik gösteren bir metalin, katotda oluşan alkali hidroksitler ile reaksiyona girerek çözünmesi.

Bir dış akım uygulanarak veya galvanik anot bağlanarak bir elektrolit içinde bulunan bir metalin katot haline getirilmesi.

Akım geçişi nedeniyle elektrot potansiyelinin negatif yönü

Paslanmaz çeliklerde veya bazı nikel alaşımlarında,kaynak yapılan bölge çevresinde oluşan duyarlaşma nedeniyle oluşan taneler arası korozyon.

Birbirine paralel ve ters yönde iki kuvvetin etkisi sonucu meydana gelen kırılma. Kimyasal Dönüşüm Kaplaması Metal yüzeyinde meydana gelen bir kimyasal reaksiyon ile koruyucu bir kabuk oluşturulması. Bu işlem genellikle metal yüzeyine organik kaplama yapılmadan önce sağlam bir temel oluşturmak amacıyla uygulanır.Örneğin çinko yüzeyi çinko kromat ile,demir yüzeyi demir fosfat ile kaplanabilir.

Bir metal veya alaşımın çeşitli nedenler ile düktil özelliğini veya sertliğini veya her ikisini birden kaybetmesi olayı.

Ayni bir çözeltide anot ve katot bölgelerindeki konsantrasyon farkı sonucu bir potansiyel farkının oluştuğu hücreler. Akım geçtikten sonra anot ve katot bölgeleri arasındaki konsantrasyon farkı azalır

Bir elektrokimyasal hücreden bir süre akım geçtikten sonra anot ve katot bölgelerinde meydana gelen konsantrasyon değişimi nedeniyle oluşan aşırı gerilim

Metallerin çevresinde bulunan bileşenlerle kimyasal veya elektrokimyasal reaksiyona girerek metalik özelliğini kaybetmesi olayı.

Birim zamanda korozyona uğrayan madde miktarı. Korozyon hızı değişik şekillerde ifade edilebilir Birim yüzeyden kütle kaybı olarak g/(m2.yıl) Penetrasyon (korozyon derinliği) : mm/yıl (veya mpy) Anodik akım yoğunluğu olarak : A/cm2.

Korozyona uğramakta olan bir metalin potansiyeli. Buna açık devre potansiyeli veya denge potansiyeli de denir.

Korozyon reaksiyonu sonucu oluşan kimyasal bileşikler.

Katodik koruma sistemlerinde korunan metalin katot olmasını sağlayan minimum potansiyel değeri.

Sodyum ve potasyum gibi alkali metallerin hidroksitleri.

Derişik hidroksit çözeltisi içinde 200-250 C sıcaklıklarda stres korozyonu sonucu meydana gelen kırılma. Bu olay genellikle karbon çeliği ve krom nikel çeliklerinde ortaya çıkar.

Aktif-pasif davranış gösteren bir metalin aktif bölgesinde gözlenen maksimum korozyon hızıdır.Bu akıma karşı gelen potansiyele kritik potansiyel denir.

Aktif-pasif davranış gösteren bir metalde çukurlaşma korozyonunun başlamış olduğu minimum potansiyel.

Atmosferik korozyon hızının birden bire artış göstermiş olduğu relatif rutubet. Çelik için kritik rutubet % 70 civarındadır.

Bir metalin kromat çözeltisi içinde kimyasal reaksiyona sokularak,metal yüzeyinin krom-3 ve krom-6 bileşiklerinden oluşan sağlam bir tabaka ile kaplanması.

SI birim sisteminin elektrik yük birimi. 3.109 elektrostatik birim.

Bir elektroliz hücresinden geçen akım miktarını katotda ayrışan madde miktarını ölçerek belirleyen cihaz.

Bak Gaz Korozyonu.

Havadaki oksijen ile reaksiyona girerek katılaşan sıvı yağlar.

Bir su içinde kalsiyum karbonat çökeltisinin oluşup oluşmayacağını belirleyen bir indeks. Suyun normal halde ve doygun haldeki pH dereceleri ölçülerek Langelier İndeksi ,I = pH – pHs bağıntısı ile hesaplanır. Bu indeks aşağıdaki şekilde değerlendirilir:Is + 2,0 ise şiddetli kabuk oluşur.Is + 0,5 ¡se kabuk oluşur. Is = 0 ise su denge halindedir.Is < – 0,5 ise su hafif korozif özelliktedir. Is < – 2,0 ise su şiddetli korozif tir .

Elektrot potansiyelleri ölçümlerinde,omik direnci önlemek amacıyla kullanılan metal yüzeyine yaklaştırılan kapiler.

Maden kömürünün kuru damıtılması ile gazlaştırılması sırasında sıvı faz olarak ele geçen ve içinde çeşitli organik bileşiklerin bulunduğu siyah renkli ürün.

Manyetik özellikte doğal demir oksit minerali Fe3O4

Sert ve kırılgan yapılı çelik.Erimiş halde bulunan çelik ani olarak soğutulursa,faz içindeki karbon atomları difüzyon için yeterli zaman bulumadığından kristal yapısı içindeki normal yerlerine ulaşamaz. Bu durumda interstitial bir kristal yapı oluşur.

Birbiri ile birleşerek çok büyük bir molekül (polimer) oluşturabilen organik moleküller.

Bir kg kuru hava içinde bulunan kilogram olarak su buharı kütlesi.w = kg su buharı / kg kuru hava

Bir yarı hücre potansiyelini hesaplamak için kullanılan ve termodinamik olarak elde edilen denklem.E = Eo – RT/nF Ln a1/ao Burada, E : Elektrot potansiyeli Eo: Standard elektrot potansiyeli R : Gaz sabiti T : Mutlak sıcaklık n : Yük transfer sayısı a : İyonik aktivite

Elektron kaybı ile değerlik artışının meydana geldiği kimyasal reaksiyonlar.

Pigment olarak çinko tozu ve bağlayıcı olarak organik bir reçine kullanılarak elde edilen boyalar.

Yarı geçirici bir membrandan suyun veya bir başka solventin,derişik çözeltiden sereltik çözeltiye doğru kendiliğinden geçişi.Bu olay, membranın her iki yanındaki çözeltilerin konsantrasyonları birbirine eşit hale gelinceye kadar devam eder.

Üç oksijen atomundan oluşan O3 molekülü.Ozon şiddetli oksidasyon gücü olan bir kimyasal bileşiktir.

Demir ve demir alaşımlarının korozyon ürünlerine verilen özel isim. Esas olarak demir oksit ve hidroksit karışımlarından oluşur.

Metallerin yüksek sıcaklıklarda oksitlenmesi ile oluşan ince oksit filmi.

Korozyona uğrayan bir elektrotun korozyon hızının azalması olayı.

Aktif pasif geçişli bir metalin maksimum akım yoğunluğuna karşı gelen potansiyel.Bu potansiyelin pozitif yönde artırılması halinde metal hızla pasifleşir.

Bir metalin yüzeyinin bir oksit tabakası ile kaplanması sonucu,metalin daha pozitif bir potansiyel kazanması.

Bileşiminde % 12-% 20 oranında krom ve % 0,1 ile %0,02 oranında karbon içeren demir alaşımı. Endüstride daha çok 18-8 krom nikelden oluşan paslanmaz çelik kullanılmaktadır.

Ferrit ve sementit tabakaları halinde kristal yapısı gösteren demir veya çelik.

Boya içine renk verici olarak toz halinde katılan dolgu maddeleri.

Metal yüzeyinde bulunan oksit filminin asit çözeltileri ile kimyasal olarak temizlenmesi.

Metal yüzeyinde çukur şeklinde oluşan korozyon.

Korozyon sonucu oluşan en derin çukurun derinliğinin, ağırlık kaybından gidilerek bulunan ortalama derinliğe oranına pitting faktörü denir.

Bir metale elastik limit değerinin üzerinde bir gerilme uygulanması halinde meydana gelen kalıcı uzama.

Bir malzemenin kopmadan kalıcı deformasyon gösterme özelliği.

Bir elektrotun açık devre potansiyelinin akım geçerken değişime uğraması.Bir elektroliz hücresinde,elektrolizin devamı süresince elektrot potansiyellerinde görülen değişme.Anodun potansiyeli pozitif yöne doğru, katodun potansiyeli de negatif yöne doğru kayar.

Bir elektrotun korozyon potansiyeli yakınında potansiyel değişiminin, uygulanan dış akım yoğunluğuna oranı. Rp = dE/dİ . Lineer bölgeden elde edilen bu eğim korozyon hızının hesaplanmasında kullanılır.

Bir elektrota uygulanan dış akım yoğunluğu ile elektrotun potansiyeli arasında (E-i) veya (E-log i) olarak çizilen eğriler.

Bir organik asit ile bir polihidrik alkolün kondensasyon reaksiyonu ile oluşan reçine.

Bir monomerin çok sayıda molekülünün zincir şeklinde birleşerek oluşturduğu makro organik bileşik.

Bir izosiyanat ile bir polihidrik alkolün kondensasyonu sonucu oluşan bir polimer Potansiyel – pH Diyagramları Bak Pourbaix Diyagramları.

Elektrik akımının ve elektrokimyasal reaksiyonların yürütücü kuvveti.

Bir elektrotun potansiyelini düzgün aralıklarla değiştirerek buna karşı gelen akım yoğunluğunun belirlenmesi.

Potansiyeli otomatik olarak sabit tutabilen veya değişim hızını kontrol edebilen cihaz.

Bir elektrotun potansiyeli sabit tutularak buna karşı gelen akımın ölçülmesi yöntemi.

Bir metalin elektrot potansiyeli ile içine daldırılmış olduğu elektolitin pH derecesine göre termodinamik bilgilerden yararlanarak çizilen diyagramlar. Bu diyagramlarda metalin ve korozyon sonucu oluşan bileşiklerin kararlı olduğu alanlar belirlenir.

Bir elektrot yüzeyinde yürüyen oksidasyon- redüksiyon reaksiyonunun potansiyeli.

Elektron alınarak değerliğin kaybedilmesi ile sonuçlanan reaksiyon.Katotda daima redüksiyon reaksiyonu meydana gelir.

Polarize olmayan ve potansiyeli sürekli olarak ayni kalan elektrot.

Erime noktası çok yüksek olan krom,vanadiyum ve titanyum gibi metaller.

Alternatif akımı doğru akıma çeviren transformatör- redresör sistemi.

Birim hacimdeki hava içinde bulunan su buharı kütlesinin , ayni sıcaklıkta ve ayni hacimde doygun hava içinde bulunan su buharı kütlesine oranı. Sıcaklık arttıkca relatif rutubet azalır,buna karşılık sıcaklık azaldıkça relatif rutubet yükselir.Relatif rutubetin % 100 olduğu sıcaklık söz konusu havanın çiylenme noktasıdır.

Özgül direnç. r = rA/L Burada, r : Ohm olarak direnç ,r : Ohm.m olarak özgül dirençtir.

Relatif rutubeti ve sıcaklığı kontrol edilen bir ortam içinde bekletilerek yapılan korozyon deneyi.

Demir ile karbonun birleşmesinden oluşan demir karbür bileşimine sementit denir.Bu bileşik karakteristik ortorombik kristal yapısındadır. Dökme demir içinde bulunur ve onu sert ve kırılgan yapar.

Erimiş bir metal içine daldırılarak yapılan metal kaplamalar.

Bir kaplama malzemesinin erimiş halde sıcak olarak metal yüzeyine püskürtülmesi.

Elektrot potansiyeli hidrojenden daha büyük olan metal.Bu metallerin standart elktrot potansiyelleri pozitifdir.

Kaplama ile metal arasındaki yapışmanın ortadan kalkması. Standart Elektrot Potansiyeli Bir elektrotun aktivitesi bir olan kendi iyonlarını taşıyan bir çözelti içine daldırılması halinde ölçülen potansiyel. Standart hidrojen elektrotun potansiyeli referans olarak sıfır kabul edilir.

Bir malzemeye etki yapan kuvvetlerin meydana getirdiği içsel gerilme.

Bir metalin ayni anda hem korozyon hem de stres etkisinde kalması sonucu oluşan çatlama.Korozyon sonucu kesit küçüleceğinden kopma daha çabuk meydana gelir.

Dış akım uygulanan bir elektrotda,korozyon potansiyelinden yeteri kadar uzak bir bölgede uygulanan dış akımın logaritması ile aşırı gerilim arasında h = b log i/io bağıntısı vardır.Bu ifade Tafel Denklemi, polarizasyon eğrisindeki bu bölge de Tafel Bölgesi olarak bilinir.

Metalin kristalleri arasındaki sınır çizgileri boyunca meydana gelen korozyon olayı.Bu aralıkta bazı safsızlıkların çökelmesi nedeniyle normal kristal düzeninden farklı bir yapı vardır.

Kaliteli şekilde kaplanmış uzun boru hatlarında,farklı zemin yapısından ileri gelen makro konsantrasyon hücresi nedeniyle oluşan akım. Bu akım anodik bölgelerden katodik bölgelere doğru akar.

Metal yüzeyinde üniform olarak dağılan korozyon. Korozyon hızının her noktada aynı olduğu bu korozyona genel korozyon da denir.

Bir metal veya alaşımın yüksek sıcaklığa ısıtılması halinde meydana gelen kalıcı bozukluklar veya metal yüzeyinde oluşan renk değişimi.

Polarizasyon ölçümlerinde üzerinde çalışma yapılan elektrota dıştan bir akım uygulayabilmek için kullanılan elektrot. Bu elektrot genellikle korozyona uğramayan bir metalden seçilir.

Bir elektrot ve çözeltiden oluşan sistem.

Bir metal yüzeyinde bulunan fiziksel veya kimyasal herhangi bir farklılık nedeniyle oluşan mikro galvanik hücre.

Bir malzemenin,çekme dayanımından daha küçük bir yükün dalgalı şekilde tekrarlanarak etkimesi sonucu kırılması.

Belli sayıda yükleme-boşaltma sonucu malzemenin kırılmasına neden olan maksimum gerilme.

Korozif bir ortamda bulunan bir metalin peryodik olarak yükleme-boşalma etkisinde kalması halinde beklenenden daha az bir yük altında ve beklenenden daha kısa bir sürede kırılması olayı.

İçinde hemen hemen hiç karbon bulunmayan demir